Andante: Ulvi Cemal Erkin'in piyano konçertosunu, 23. Ankara Müzik Festivali'nin kapanışında 28 Nisan 2006 tarihinde Emil Tabakov yönetimindeki Bilkent Senfoni Orkestrası eşliğinde çalacaksınız. Konçertoyu ayrıca aynı orkestrayla kaydettiniz de. Sizin gibi, dünyaca ünlü bir yorumcunun bir Türk bestecisinin konçertosunu çalması ve kaydetmesi günümüzde sık rastladığımız bir durum değil. Bu yüzden, eserle nasıl tanıştığınızı, Bilkent'le kurduğunuz ilişkiyi, kaydın ve konserlerin öyküsünü merak ediyoruz.

Bilkent'le ilişkilerim on yıl önceye gidiyor. Ersin Onay'ın dekanlığı sırasında ilk kez davet edilmiştim. Işın Metin'in görevi devralmasının ardından dostluğumuz gelişti. Daha sık gelip gider oldum. Ve ardından bildiğiniz gibi iki kayıt yaptık. EMI'den çıkan kayıtta Çaykovski'nin piyano konçertolarından birincisiyle Pierre Sancan'ın konçertosunu çaldık. Bilkent'in kendi çıkardığı kayıttaysa Ulvi Cemal Erkin'in piyano konçertosunu kaydettik. Her ikisinde de orkestrayı Emil Tabakov yönetiyordu.

Bilkent, üniversite ortamıyla, izleyici kitlesiyle, harika konser salonuyla, şefiyle ve yönetimiyle benim son yıllarda ziyaret etmekten ve çalmaktan olağanüstü mutluluk duyduğum mekanların başında geliyor. Konser salonunun, Bilkent'te olduğu gibi şehrin dışında, üniversite kampusunun içerisinde yer alması fikrini çok sıcak buluyorum. Böyle bir mekânda çalışırken eserin içine daha yoğun nüfuz edebiliyorum, motivasyonumu hep zinde tutabiliyorum bu sayede. Buraya bu kadar sık gelmemdeki bir önemli sebep de Türk izleyicisini çok seviyor olmam. Bana karşı inanılmaz sıcaklar.

Işın Metin, Erkin'in piyano konçertosunu orkestramızla çalar mısınız diye sorup notalarını gönderdiğinde bu kadar güzel bir eserle karşılaşacağımı tahmin etmiyordum doğrusu. Eseri ilk anda benimsedim. Geride bıraktığımız yüzyılın değeri yeterince anlaşılmamış piyano konçertolarından biri diye düşünüyorum bu eser için, tıpkı hocam Pierre Sancan'ın konçertosu gibi. Erkin'in bu eserini Fransız orkestralarıyla da çalmayı çok isterdim. Ama nerede! Bizim orkestralara daha Pierre Sancan çaldıramıyoruz, nerede kaldı Erkin? Ancak örneğin Bilkent Senfoni Orkestrası Fransa'ya turne yapacak olursa işte o zaman böyle bir imkan doğabilir.

Fransa'daki piyanist dostlarım çok kıskandılar Erkin albümünü onlara gösterdiğimde. Hiçbiri Bilkent Senfoni'nin adını bile duymamıştı. Merakla sordular her bir detayı. Orkestrayı, icrayı, Erkin'i çok beğendiler derken merakları daha da arttı. Bu kaydı özellikle çok yapmak istedim çünkü buraya her geldiğimde bana muazzam ilgi gösteren Türklere borçlu hissediyordum kendimi, bu şekilde ödemek istedim. Şimdi sırada Saygun'un 2. Piyano Konçertosu var, Bilkent'le birlikte onu da kaydedeceğiz. Haziran'da kayıt için geliyorum.

Erkin'in piyano konçertosunu nasıl oluyor da "Türk gibi çalabildiğimi soruyorsunuz, öyle mi? Eseri gerçekten çok seviyorum da ondan.